Emrah Altuntecim
Her ikisi de vazgeçilmez ve birbirine de bağlı ancak biri artık daha elzem... Günümüzde bilgi çağının zirvesindeyiz ama insanlar iş ve özel yaşamlarında genellikle pek de mutlu ve sağlıklı sayılmazlar...
Artık bilinç seviyesi bilgi seviyesinden her zaman daha önemli ve kritiktir.
Bilgi seviyeniz yüksek olabilir ancak bilinç seviyeniz düşükse bilgisizce hareket edersiniz.
Bilinç seviyeniz yüksekse ancak bilgi seviyeniz yetersizse, o yetersiz bilgiye rağmen doğuyu sezebilir, gerçeğin ve güzel olanın izini yanılmadan ve emin adımlarla sürebilirsiniz.
Bilgi ve bilinç seviyeniz birbirini etkiler ama birbirine bağlı değildir.
Bilgi; eğitimle, okuyarak, bilimsel çalışmalarla, araştırarak ve seyahat ederek yükselebilir.
Ancak bilinç, bilinç seviyesi yüksek insanlarla oturup kalkarak, severek, paylaşarak, iyilik yaparak, erdemli yaşayarak, manevi çabalar sarf ederek ve zaman zaman oturup nefes alarak, sessizliği dinleyerek, olumsuz duygu ve düşünceleri müziğin ve sanatın ışığı ile, ibadetlerin kadim desteği ve bize iyilik yapma fırsatı sunan tabiat ile irtibatımızı kuvvetlendirerek yükselir...
Bilinç seviyesinin yüksekliği daha çok bilgi edinmenizi ve zihninizin açılmasını da kolaylaştırır. Ancak bilgi seviyenizi yükseltmeniz bilinç seviyenizi yükseltmenizi garantilemez...
Bilinç seviyesi düşükse; asabiyet, nefret, kin, hırs, kıskançlık, dedikodu ve yalancılık gibi erdemsizlikler daha sık açığa çıkar.
Bilinç seviyesi yüksekse; sevgi, saygı, merhamet, muhabbet, neşe, cömertlik, naiflik ve yiğitlik gibi erdemler açığa çıkar.
Bilinç seviyesini yükseltmek için ilk adım bilinç seviyenizin hangi seviyede olduğunu tespit ederek maddi ve manevi gıdalarınızı düzenlemek, prensip sahibi olmak ve disiplinli bir çalışmadır. Özellikle iş hayatında da insanlığın kadim erdemlerini yaşamak için elimizden geleni yapmalıyız...